1979 yılında Samsun’da doğmuştur. 1996 yılında Yomra Fen Lisesi'ni, 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni bitirerek 2008 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki ihtisasını tamamlayarak psikiyatri uzmanı olmuştur.
Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde asisstanlığı süresince psikoz, duygu durum, nevroz, alkol, madde, ergen ve adli psikiyatri servislerinde çalışmıştır.
Asistanlığı ve uzmanlığı süresince Bilişsel Davranışçı Terapi Temel Eğitimi, Şema Terapi Temel Eğitimi, Cinsel İşlem Bozukluğu Temel Eğitimi almıştır. Aile ve Çift Terapisi eğitimini tamamlayarak Aile ve Çift Terapisti olmuştur.
Sorunları ortaya çıkaran nedenlerin karmaşık olması çözümlerin de karmaşık olması anlamına gelmez. Çoğu zaman çözümsüz gibi görünen çift problemleri aslında basit müdahalelerle ortadan kaldırılabilir. Görünen problemle ilgilenmek yerine alt sistemlere odaklanarak esas problemi bulmalıyız. Sistemde biri değişince diğerinin aynı kalması mümkün değildir.Olay aynı kalır. Ancak bakış açımız değişir. Terapist olarak kişilik değişimi ile değil, davranış değişimi ile ilgileniriz.
Vajinanın dış üçte bir kısmında penis girişini ve cinsel birleşme yaşamayı engelleyen istemsiz ve sürekli biçimde kasılma olmasıdır.
Her 10 kadından birinde gözlenir.
Jinekoljik muayeneye de izin verilmez. Bu kişiler birleşme gerçekleştirmek istemekte, ancak bilinç dışı olarak birleşmeye izin vermemektedir. 8-12 seans sonrasında %90'ın üzerinde sorun çözülmüş olur.
Hem erkek hem de kadında gönlenebilir. Kendisini çoğunlukla cinsel birliktelik sıklığının azalması, partner ile ilgili sıkıntılar yaşama ve partnerini artık çekici bulmama olarak kendini gösterebilir.
Panik ataklar dakikalar içinde zirve yapan yoğun korku ve rahatsızlık hissinin ani artışı olarak tanımlanır. Bozukluğu olan insanlar panik atak geçirme korkusu ile yaşarlar. Çarpıntı, nefes almakta zorluk, terleme, uyuşma, kontrolünü kaybetme korkusu, kalp krizi geçirme belirtileri yaşayabilirler. Panik bozukluk en az bir ay süreli endişe duyduğumuz veya tekrarlanan ataklar hakkında endişe duyduktan sonra başka bir panik atak geçirme korkusuyla karakterizedir. Genellikle ilk olarak 18-25 yaş aralığında çıkar. Kadınlarda erkeklerden daha fazla rastlanır. Ataklar 10 ila 20 dk sürer. Ancak aşırı durumlarda semptonlar bir saatten fazla sürebilir. Ataklar hiç sebep olmadan ortaya çıkabilir. Panik bozuklu olan kişiler Genellikle daha güvende hissetmek ve gelecekteki panik ataklarını önleyemeye çalışmak için davranışlarını değiştirirler: Yanlarında ilaç ya da su taşımak, birisinin kendisine eşlik etmesini istemek, belli yiyecekleri yiyememe, kapalı yerlede çıkışlara yakın oturma. Erken tedavi daha sonraki komplikasyonlardan ve panik bozukluk gelişiminde kaçınmaya yardımcı olabilir.
Depresyon bir duygu durum bozukluğudur. Bir kişinin günlük aktivitelerini engelleyen üzüntü, kayıp veya öfke olarak tanımlanır. Depresif dönemde üzgün ve çökkün ruh hali aktivitelere ilgi ve zevk kaybı, kilo verme veya alma, aşırı uyku veya az uyku, hareketlerde ve konuşmada azalma, kendini değersiz ve suçlu hissetme, konsantrasyon azlığı, karar verememe, ölüm veya intihar düşünceleri gözlenmektedir. Depresyon tanısı için bu semptonların en az iki hafta sürmesi gerekmektedir. Altı kişiden biri yaşamlarının bir döneminde depresyon yaşamaktadır. Genellikle yirmili yaşlardan sonra başlamaktadır. Kadınlarda daha fazla gözlenir. Depresyon oluşumunda biyokimyasal, genetik, kişilik ve çevresel faktörler etkilidir. Depresyonla yaşamak zor olabilir. Ancak tedavi yaşam kalitenizi artırmakta yardımcı olabilir.
Bir kişinin kontrol edilemez, tekrarlayan düşünceleri ve/veya tekrarlama dürtüsü hissettiği yaygın kronik ve uzun süreli hastalıktır. Obsesyon ve kompüsyonlarımız iş,okul ve kişisel ilişkiler gibi yaşamımızın tüm alanlarını etkileyebilir. Farklı tiplerde takıntılar olabilir. Mikrop veya hastalık kapma korkusu, bulaşma obsesyonları, dinsel obsesyonlar, simetri obsesyonları şeklinde gözlenebilir. Semptonlar gelip gidebilir. Zamanla rahatlayabilir ya da kötüleşebilir. Takıntı hastalığı olan insanlar takıntılarını tetikleyen durumlardan kaçınarak kendilerine yardım etmeye çalışabilir veya kendilerini sakinleştirmek için alkol ve uyuşturucu kullanabilir. Aslında yaptıklarının mantıklı olmadığını kabul etseler de yapmaktan ya da düşünmekten kendilerini alıkoyamazlar. Kadın ve erkeklerde eşit orada görülüyor. Yaşam boyu görülme sıklığı %2-3. OKB genel olarak ilaç, psikoterapi veya ikisinin kombinasyonu ile tedavi edilebilir.
Sep 2011, Ejder Akgün Yıldırım, Şengül Çavaş, Münevver Hacıoğlu, Medaim Yanık
Mar 2011, Çelik Selime, Ergül Fidan, Cüneyt Evren, Evrim Erten, Şengül Çavaş
Sep 2009, Ejder Akgün Yıldırım, Şengül Çavaş, Münevver Hacıoğlu, Medaim Yanık
Oct 2017, Ulusal Psikiyatri Kongresi, Şengül Çavaş, Gizem Güneş, Esra Arda
ŞİŞLİ,MERKEZ MAHALLESİ, BÜYÜKDERE CADDESİ NO:17/1,İSTANBUL
Telefon 05309656294
Telif Hakkı © 2019 Dr - Tüm Hakları Saklıdır.
GoDaddy Destekli